GERÇEK ÖZGÜVEN BİLGİYE DAYALI ÖZGÜVENDİR...

Bugün görüştüğüm okullardan - eğitmenlerden duyduğum cümle hep aynıydı. "Biz öz güveni yüksek çocuklar yetiştiriyoruz, çocukları yarış atına çevirmiyoruz" Düşündüm, Aslında bugün geldiğimiz noktayı en iyi anlatan, en iyi özetleyen cümle...
Son dönemlerde o kadar özgüveni yüksek bir nesil yetiştirdik ki maşallah milletçe "öz güven patlaması" yaşıyoruz. Herkes herşeyi biliyor, herkes herşeyi en iyi kendi yapıyor. Herkes daha iyi yapan varsa gelsin, herşeyi ben bilirim ben yaparım modunda...Eğer düşünürsek beynimizin yorulduğunu sanan bir millet olduk. Neyi nasıl daha iyi yaparızı düşünmek konuşmak yerine, birbirimize neyi niye yapamayacağımızı anlatır olduk, yada en iyisinin kendi yaptıklarımız olduğunu ispata kalktık, vaktimizi çaldık. Nefesimizi tükettik; öğrenmeyi unuttuk. Nedenleri niçinleri dinlemekten yorulduk anlatmaya çalışmaktan yorulmadık. Kimiz, neyiz, nerdeyiz koşullarımız ne bakmadan boş özgüvenimizle kendimize, çevremize hatta dünyaya kafa tutar olduk. Önünü arkasını başını sonunu düşünmeden cahil cesareti ile hareket eder olduk. O kadar boş bir o kadar da özgüveni yüksek bireyler yetiştirdik ki sonunda;
Bilgiyi küçümsedik, saygısızca aşağıladık. Fikirleri değersizleştirdik, bilimi yok saydık, ilim-irfan bileni dışladık, yozlaştık. 
Ben kendi adıma; Öz güveni yüksek çocuk istemiyorum. Herşeyi bildiğini sanmasın, öğrenmeye kendini geliştirmeye çalışsın. Atalarımız; " Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp" demiş. Öğrensin!!!
Öz güvenli ama bilgisiz ve boş olarak karşıma gelmesin. Öz güveni düşük olsun, çalışsın, en iyi eğitimleri alsın, hayat boyu öğrenmeye odaklansın. Sonra Özgüveni kendiliğinden oluşur, öyle havadan, bol keseden değil gerçekten öz güvenli olsun. Kendine güvensin, bilgisine güvensin, düşünsün, çalışsın, araştırsın, fikir, ilim irfan sahibi olsun...
Öğrenmenin yaşı da zamanı da sınırı da yoktur. 
Gerçek öz güven " BİLGİYE DAYALI ÖZ GÜVENDİR"