Haleli ela gözlerini kaldırdı yerden yukarılara doğru binlerce yıldız uçuştu gök yüzüne !
Pırıl pırıl havada miski amber kokular karıştı birbirine
Hayal çemberleri çevirdi ,
Mutluluk sarayları kuşattı etrafını,
Harikalar diyarındaydı adeta…
Masalımsı bir hayattı derken!
Yutkundu bir an her şey yolunda giderken;
Kırgınlıklarım, yılgınlıklarım, küskünlüklerim… Şimşek çakması gibi çiğ damlası gibi mutluluklarım…
Ellerini çevirdi tek tek, gözden geçirdi. Mini mini bir serçe kondu açık pencerenin önüne gözleri doldu, tam da umutsuzluğa düşeceği anda, ‘’merhaba’’ diyen bir ses geldi kulağına… Ne kadar az şükrediyoruz dedi…
Oysa her gün yeni bir hayat yeni bir başlangıçtı!
Mutlu olmak için şükretmek için ne çok sebep vardı… Ne çok sebep…
Ailemiz, dostlarımız, arkadaşlarımız, evimiz, işimiz, aşımız, aşkımız
Bizi mutlu edebilirdi…
Gerçeğin tüm karanlığına tüm imkansızlığına rağmen;
‘Umut Yolu’ pırıl pırıl… ‘Umut Yolu’ ışıl ışıl..
Hala terütaze umutlarım var…
Sevgiler diz boyu,
Çekici cazibeli sevgiler…
Bilgelik yolundaki yarenler, dostlar, arkadaşlar…
El ele mutluluklar…
Dünyayı saran güzellikler…
Susan silahlar,
Dinen gözyaşları, biten acılar…
Dizi dizi yolun başında…
Nev bahar tadında…
Mutlu yıllar…
Saygı ve Sevgilerimle,